Direnişçi; Öğretmen ve Öğrenen

‘’Direnişçi
Bugünlerde Ankara’da
soğukta, karda ve kışta
direnişçilerin sesi
onlar gitse de
kalacak sokaklarda
Direnişçi
öğretmen ve öğrenen’’

Semih Özakça

Ankara’nın katlanılmaz ayazında, Başkent bürokrasisinin gölgesi altında kalan donuk hayatlara inat yeni bir hikâye yazılıyor. Direnenlerin, teslim olmayanların hikayesi… Bugün direnişçilerin iradesi yarınlara anlatılacak bir hikâye bırakıyor, zamanın durağanlığına müdahale ediyor, yarınlara ve bizlere yeni hikâyeler yazmayı, umudu geleceğe taşımayı öğretiyor. Her ne kadar işleri ellerinden alınmış olsa da öğretmeye devam ediyorlar.

‘’Bu ülkede hak söke söke alınıyor.’

 Nuriye Gülmen

Hak almanın cüreti, bu güne kadar ödenmiş bedeller bizi biz yapmıştır. Üniversite, Akademi, Eğitim kasvetli binaların beton duvarları arasına sığmaz.  Solomon ve Politzer Nazi işgaline karşı akademiyi direnmek olarak tanımladıysa, bugünde AKP faşizmine karşı hayatın her alanında bu tanım güncelliğini koruyor.
Faşizm tek tek yaşam alanlarımızda yalanlarını ve korku duvarlarını yükseltirken Edward Said’in cüreti, Nuriye Gülmenin Yüksel caddesindeki direnişinde hayat buluyor, karanlığın korku duvarlarını aşıyor.

Akademi tam olarak da Kasvetli duvarların arasına sığmayacağını burada gösteriyor her yeni günde Yüksel’de öğretmenleri ve öğrencileri ile direnişi, inancı ve hak mücadelesini öğretiyor.

‘’…bilsek de bilmesek de, bu gidişatın yönünü bizim her günkü kararlarımız belirleyecek.’’
Gioconda Belli – Umutsuzluğa Yer Yok

Nuriye Gülmenin yalnız başladığı direniş bugünlerde Konur’dan Yüksel caddesine herkesin tanık olduğu bir direnişe dönüştü. Ankara’nın soğuğuna karşı Alanın samimiyeti galip geldi. Direnişçilerin inadı Ankara polisini pes ettirdi. Alanı özgürleştirip değiştirdi. Artık insan hakları heykelinin de yeni bir hikayesi var. Acılarımızı kucaklayan İnsan hakları anıtı bugün Ankara polisinin baskılarını kırıp özgür bir akademiye dönüşerek ‘’Zafer Direnen Emekçinin olacak’’ sloganına ev sahipliği yapmakta. Talepler ile sloganların bütünleştiği, herkes için hepimiz için talep edilenler, ekmeği bölüşmenin mutluluğu, umudu yarınlara taşımanın yolculuğu, direnişin sadeliği ile bu ‘’direniş kendi küçük ailesini yarattı.’’

Adorno’nun da dediği gibi ‘’bilim itaatsizdir.’’ bu itaatsizlik bir bilim insanının, bir kadının normalite(!)ye karşı inatla direnişinde filizlendi. Bilim Yüksel’deki direnişte inatla, inançla ve itaatsizce kendi bilicini oluşturup bir hikaye yazmayı başardı. Şimdi ise yeni hikayeler ve kazanımlar için direnişi büyütmekte.

Bizler de öğrencileri olarak yeni hikayeler yazıp korku duvarlarını aşarak direnişi büyüteceğiz!

Direnenlere en içten sevgilerle…

* Ziyaretlerimizde tanışma şansı bulduğumuz hocamız ve öğretmenlerimiz Acun Karadağ, Nuriye Gülmen, Semih Özakça ve direniş dostlarına sevgilerle

* http://www.emekveadalet.org/genel/khk-ile-isten-atilan-bir-aydir-ankarada-direnis-yapan-akademisyen-nuriye-gulmenle-soylesi/