Petro’nun Değişimi: Tam Pazardan Tam Savaşa

Kolombiya’da silahlı örgüt Ulusal Kurtuluş Ordusu (ELN) ile barış anlaşması imzalayan ve silah bırakan Kolombiya Devrimci Silahlı Güçleri’nden (FARC) ayrılan ‘33. Cephe’ arasındaki çatışmalar tüm şiddetiyle devam ediyor. Özellikle ülkenin kuzeyindeki Catatumbo bölgesinde yaşanan çatışmalar, Kolombiya devleti ile ELN arasında devam eden barış sürecini askıya almasına neden oldu.

Kolombiya Cumhurbaşkanı Gustavo Petro, ELN’nin savaş suçu işlediğini öne sürerek örgütün barış iradesi göstermediğini dile getirdi. ELN ise FARC ardılı 33. Cephe’nin “devletin ve oligarşinin paramiliter bir aparatı” olarak kullanıldığını savunuyor.

ELN’nin 2 Mart tarihli açıklaması:

Petro, Kolombiya başkanlığına; son on yıldaki toplumsal olaylar dalgasıyla, ezilen, marjinalleşmiş ve dışlanmış halkın çıkarlarını savunma vaatleriyle geldi.

İki buçuk yılın ardından, daha iyi bir yaşam umudu hayal kırıklığına ve halkın isyanına dönüşüyor.

Petro, söylemlerinde ne solcu ne de sosyalist olduğunu, hükümetinin Kolombiya’da kapitalizmi modernize etmeye geldiğini sıkça belirtti.

Ancak Kolombiya’da hala aynı ekonomik yapı devam ediyor; spekülatif sermaye, toprak ağaları ve uluslararası sermayeye hizmet ön planda. Çıkarcı model daha da kötüleşiyor ve sadece orta sınıfa vergi koymakla kalmayıp, yakıt ve kamu hizmetleri fiyatlarını da artırıyor.

Petro’nun vergi reformları daha fazlasına da yol açtı: sermaye için daha az vergi, orta sınıflar ve halk için ise daha fazla vergi.

Bu hükümet, tam olarak neoliberal modeli ülkede yerleştirmekte.

Değişim hükümeti, farklı geleneksel partilere bürokratik paylar vererek onlarla beraber iktidarı garanti altına almaya çalışıyor. Ancak, her şeye sahip olmaya alışmış olan köhne oligarşi için bu yeterli olmadı, bu yüzden Petro’yu, ailesini ve hükümetin yakın çevresini karalayan yolsuzluk skandallarını basında yaymakla meşgul oldular.

Ayrıca hükümetin yönetme krizi daha da derinleşiyor; çünkü sürekli olarak görevdeki kişilerin yeniden müzakere edilmesi, istikrarlı bir kabine ve etkili, dürüst memurların bulunmasını engelliyor. Tamamen sorgulanan ve itibarsızlaştırılmış kişilerin bürokratik terfileri, başkanın sınırlı olan idari güvenilirliğini de sona erdiriyor.

Petro, toplumu sokağa dökerek reform paketlerini hayata geçirebilirdi ancak eski siyasetçilerle anlaşmalar yapmayı ve rüşvetler vererek, halka faydalı olacak unsurları bu anlaşmalardan çıkarıp, büyük sermayenin işine yarayacak maddelerle donatmayı tercih etti. Bu yeni yolsuzluk türü, hükümetin değişim vaatlerinin arkasında, halkın büyük felaketlerden zarar gören mağdurlarının kaynaklarını çalan bazı hükümet yetkililerinin de ortaya çıkmasıyla gözler önüne seriliyor. Petro’nun yolsuzlukla mücadele vaatleri, hastalıktan daha kötü bir ilaç oldu.

Kolombiya’daki toplumsal hareketlerin başını çeken bazı sosyal ve solcu liderler, şimdi hükümetin bazı bürokratik görevlerinde veya projelerinde yer alarak, Petro’yu körü körüne savunan kişiler haline geldiler; bu da solcularla birlikte bir hükümet kurduklarına dair bir yanılsama yaratıyor. Böylece Petro, halk isyanını etkisizleştirmek ve zayıflatmak için amacına ulaşmaya çalışıyor.

Devletin karşı-devrimci rolünü tamamlamak için Petro, Tam Barış politikası uygulamaya başladı. Eski FARC yapılarının canlanması ve tüm narkoterörist paramiliter grupların, örneğin Golfo Klanı’nın ELN’ye karşı güçlendirilmesi sağlanıyor. Böylece kokain üretimi artıyor ve paramiliterizmin ana finansman kaynağı haline geliyor.

Petro, bu uyuşturucu kartellerine siyasi statü tanıyıp, onlarla müzakereler açarken, ELN’yi sadece bir suç grubu, narkotik ticaretiyle uğraşan bir örgüt olarak göstermek istiyor.

ELN ile diyalog başlatılmasına ve halk katılımına dayalı yeni bir “Ulusal Demokratik Anlaşma” süreci oluşturulmasına rağmen, Petro bu sürece sadık kalmadı ve imzalanan anlaşmalara uymayarak, ELN’ye karşı sert ve militarist bir söylem geliştirdi. ELN’nin silahlarını teslim etmesini talep ederek ve amaçları karşılığında, “İç Güvenlik Durumu” ilan ederek, askeri operasyonları ve Pentagon’un uyguladığı karşı-devrimci doktrinle uyumlu olan askeri ve paramiliter yıkım planlarını devreye soktu.

Emperyalizmin kuklası bu hükümet, mantıksız sonuçlara dair nutuklar atmaya devam ederken, gerçekte geleceği tamamen ipotek altına alınmış, devletin içinde ki oligarşi tarafından şantaja uğramamış gibi hezeyanlarını başarı diye göstermeye çalışıyor.

Petro’nun krizli hükümeti, sağ ve aşırı sağ kesimlerin, alternatif siyasi projelerin başarısızlığa mahkum olduğuna dair propaganda yapmalarına fırsat veriyor.

Kolombiya’da yeni bir alternatif siyasi projenin inşası, grup ya da kişisel çıkarların ön planda olduğu, kibir ve manipülasyonlardan sıyrılarak, halkın ve ulusun çıkarlarını her zaman ön plana çıkaracak ortak önerilerin tartışılması ile mümkün olacaktır.

Sonuç olarak ELN, halkla için Sosyalist bir Vatan inşa etme taahhüdünü kararlılıkla sürdürecektir. Bu hükümetin bıraktığı derslerden kaçınılması ve gerçekten halkçı ve tabandan gelen bir siyasi anlayışın sağlanması için, devrimci, solcu, ilerici ve demokratik kesimlerin eleştirel ve öz-eleştirel bir düşünceye sahip olmaları zaruridir.

Mücadelemize; Özgür, demokratik ve bağımsız bir ülke için savaşa devam eden tüm Kolombiyalıları çağırıyoruz.

Kolombiya… İşçiler için!

Bir adım geri yok… Kurtuluş ya da Ölüm!

Ulusal Kurtuluş Ordusu (ELN)

Kolombiya Dağları

2 Mart 2025