SON GENÇLİK HAREKETİ ÜZERİNE*

-Mahir Çayan

İÇİNDE BULUNDUĞUMUZ EVRE VE GENÇLİĞİN DURUMU

Türkiye gibi yarı-sömürge ve az gelişmiş kapitalist ve feodal ilişkilerin yan yana bulunduğu bir ülkede, ülkenin kurtuluş mücadelesinin iki devrim sürecinden geçeceği, bugün artık tüm bilimsel sosyalistler tarafından bilinen bir gerçektir. Tam bağımsız ve gerçekten demokratik Türkiye, proletaryanın sevk ve yönetimde tüm devrimci sınıfların oluşturduğu gerçek bir demokrasiyi betimler. Tam bağımsız ve gerçekten demokratik Türkiye’yi kurma mücadelesi de kendi içinde ayrıca evrelere ayrılmış bir sürü aşamadan geçecektir. Ve de her aşama belli ittifakları gerektirecektir. Karşı devrim cephesi de çeşitli birliklerden yararlanacaktır bu süreç içinde. İçinde bulunduğumuz evre proletaryanın kendisi için sınıf durumunda olduğu ve proleter sosyalist bir partinin bulunmadığı bir evredir. Bu aşamada, Amerikan emperyalizmine karşı mücadelede anti-emperyalist etkin azınlık ne denli önemli ise, anti-emperyalist gençlikte o denli önemlidir.

İçinde bulunduğumuz dönemde proleter sosyalistlerin ikili bir mücadele biçimi içinde olmaları gerekmektedir; bir yandan emperyalizme karşı mücadelede tüm millici sınıf ve tabakaların yanında yer almak, anti-emperyalist ve anti-feodal mücadeleye hız vermek, diğer yandan proletaryaya politik bilinç vererek örgütlenmesini sağlamaktır.

Bu ikili mücadele diyalektik bir bütündür ve birbirinden ayrı düşünülemez. Bu ikili mücadelenin herhangi bir yanını ihmal etmek sosyalistleri oportünizmin kucağına iter.

Gençlik bilindiği gibi bir sınıf değildir. Öğrenci, gençlik genellikle küçük burjuva kökenlidir ve tüketici durumdadır. Tüketici durumda olması yurt ve dünya sorunları ile yakından ilgilenmesini sağlamaktadır. Ayrıca gençlik, doğası gereği atılgandır, coşkuludur, yüreklidir. Her türlü çıkar duygusundan ve art niyetten uzaktır. Ve de toplumun en az bozulmuş tabakasını oluşturur. Doğaldır ki bu nitelikleriyle gençlik emperyalizmin karşısında, bağımsızlığın yanındadır.

Gençlik, devrimci yığınların politik bilince ulaşamadıkları yarı sömürge bir ülkede, bağımsızlık mücadelesinde toplumun devrimci sınıf ve tabakalarını harekete geçiren bir dinamit fitilidir.

DEMOKRATİK ÖĞRENCİ HAREKETLERİ CHP VE FKF

Bilindiği gibi demokratik öğrenci hareketleri önce her fakültenin kendi fakülte içi meslekleri hak istemelerinden başlamış ve bir süre sonra kendine özgü hak isteminin ötesine geçmiş ve Amerikancı iktidara hatta sisteme karşı siyasal bir takım belirtiler haline dönüşmüştür.

Başlangıçta öğrenci hareketlerini destekleyen CHP, bir süre sonra bu hareketlerin karşısında yer almıştır. Bunun nedenlerini şöylece özetleyebiliriz:

1-CHP küçük burjuva kaypaklığı içinde bocalayan bir partidir. Ve CHP doğası gereği herhangi bir devrimci harekete sonuna dek yürüyemez. İçinde bulunduğumuz milli demokratik devrim mücadelesinde atacağı doğru slogan ve yapacağı eylemler CHP’yi etkileyecek bir proleter sosyalist partinin hali hazırda olmaması ve de içindeki anti-emperyalist güçlerin varlığına karşı işbirlikçilerin bugün için ağırlıklı olması da CHP’nin bu bocalamasında ve gerici tavrında çok etkilidir.

2-Emperyalizme karşı olan güç birliğindeki tüm sınıflar, savaşın kendi yönetiminde yürütülmesi için mücadele ederler. Bu toplumsal mücadelenin her katı için geçerlidir. Bu nedenle ve eski paternalist alışkanlığında etkisiyle CHP gençliği daima kendi denetimi altında tutmak ister.

Bu son gençlik hareketlerinde şu, açık seçik ortaya çıkmıştır: bugün gençlik, CHP’nin dilediği yola kanalize ettiği 1960 öncesinin gençliği değildir. Köprünün altından çok sular aktı, artık gençlik gerçeğin temeline indi. Bugün Türkiye gençliği anti-emperyalist ve anti-feodal mücadelede doğru sloganlar atan öğrenci kesimindeki bilimsel sosyalistlerin peşinden gitmektedir. Öyle ki, son gençlik hareketlerinde sosyal demokrasi dernekleri federasyonunun bütün tabanını “tam bağımsız ve gerçekten demokratik Türkiye” sloganlarının etrafında, devrimci tavırlarını alanlara alarak hareketlerin baltalanması için CHP’den komut alan sosyal demokrasi dernekleri federasyonunun yöneticilerini yalnız bıraktılar. Bu durumda gençlik kesiminde egemenliğini kaybetmek istemeyen CHP’nin, FKF’nin meslek istemlerinden hareketle anti-emperyalist bir hedefe yönelttiği demokratik öğrenci hareketlerinin karşısında yer aldığını gördük. Amacı hareket içinde FKF’yi yalnız bırakarak tehdit edip, güçsüz bir duruma düşürmekti.

CHP’nin bu gerici tavır alışı tam tersi bir sonuç doğurdu. FKF, bu demokratik öğrenci hareketlerinde, öğrenci yığınlarının büyük desteğini alarak çok güçlenmiştir. Böylece FKF demokratik köylü hareketinden sonra, demokratik öğrenci hareketinden de alnının akıyla çıkmıştır.

FKF’nin bugünkü yöneticileri gerek içte oportünizme karşı verdikleri apansız mücadeleyle, gerekse dışta demokratik köylü hareketleri ve öğrenci hareketlerini kendisine özgü hak istemlerinden hareket ederek politik bir amaca yöneltmeleriyle, proleter sosyalist olduklarını eylemde kanıtlamış oldular. Proleter sosyalistler, toplumun çeşitli kesimlerinin kendi özel koşullarını bilimsel sosyalist teorinin ışığı altında yorumlayarak yığınları kanalize ederler.

Yığınları kavganın hizmetine koymak bu kitlelerin hak istemleriyle ilgili çalışmalara kayıtsız kalmak değildir. Tersine kendi çıkarları için savaşacak olan yığınları bu hak istemi mücadelesinin çevresinde örgütleyebilir, harekete geçirebiliriz. Her halk kesiminde çözülecek sorunlar vardır. Bilimsel sosyalistlerin rolü, bu ortak unsurları aramak, toplumsal sorunları dinamit fitili haline getirmek için bunlara siyasal bir bilinç vermektir. Yığınları öyle bir yere getiririz ki, yığınlar mücadeleye doğrudan katılır.

SON GENÇLİK HAREKETİNDE OPOTRÜNİZMİN TUTUMU

Son gençlik hareketinde oportünizmin gerçek yüzünü bir kere daha gördük. Anayasa dışına düşmüş olan Amerikancı iktidara karşı demokratik direnme hareketi olan öğrenci protesto hareketlerini, öğrenci kesiminde oportünistler akıl hocalarından aldıkları talimat ile baltalamak için her yolu denediler. Öyle ki, hareket içinde “bu hareketler faşizmi getirir. Halk bu hareketlere karşıdır ve bu hareketler AP iktidarının işine yarayacaktır.” Diyerek aynı yorumları yapan, kendi tabanının bile karşı olduğu sosyal demokrasi dernekleri federasyonu yöneticileriyle sıkı bir işbirliği içine girdiler.

“Bu hareketler faşizmi getirir” sözü çok komik ve ciddi olmaktan uzak bir sözdür. Kapitalizmin diktasının hangi koşullar altında geleceğini bilmek için değil bilimsel sosyalist teoriyi, birazcık sosyoloji bilmek bile yeterlidir.

“Halk demokratik öğrenci hareketlerine karşıdır ve bu hareketler AP iktidarının işine yarıyor.” İddiası da soyut, açık olmayan ve de yanlış bir iddiadır. Halkın hangi kesimi, neye niçin karşıdır?

Halk soyut bir kavram değildir. Halk, ülkenin içinde bulunduğu devrim aşamasında, çıkarı devrimden olan sınıf tabanıdır. Milli demokratik devrim aşamasında olan Türkiye’mizde halk şehir ve köy proletaryası, şehir ve köy küçük burjuvazisi – orta köylü, esnaf, zanaatkar, memur kesimi – ve çekirdek halinde olan milli burjuvazidir. Halkın hangi kesimi anti-emperyalist ve anti-feodal sloganların atıldığı demokratik öğrenci hareketlerinin anlam ve niteliğini anlıyor ve de karşı tavır alıyor? Yoksul köylü, topraksız köylü bizatihi kendisi toprak işgalleri yapmakta ve öğrenci boykot ve işgallerinin temelindeki gerçeği anlamaktadır. Anadolu’nun çeşitli yerlerinde halk öğrenci hareketlerinin niteliğini merak etmekte, araştırmakta ve öğrenmektedir. Örneğin, Söke’den gelen arkadaşlardan öğrendiğimize göre Söke’deki köylüler öğrenci hareketinin anlamını anladıklarını ve de desteklerini, mücadelenin aynı olduğunu söylemişlerdir.

FKF’nin yönettiği demokratik öğrenci hareketleri toplumsal dinamitin fitilini ateşlemiştir. Toplumun çeşitli kesimlerinde var olan toplumsal patlamalar hızlanmış, topraksız köylünün toprak işgal hareketleri, işçi grev ve fabrika işgalleri yer yer filizlenmeye başlamıştır. Şimdi, “bu hareketler AP iktidarının işine yarıyor.” diyenlere sormak gerekir; “Amerikan emperyalizmine ve işbirlikçi burjuvazi ve feodalitenin iktidarına karşı toplumun çeşitli kesimlerinde anti-emperyalist ve anti-feodal kıpırdamalar yaratan demokratik öğrenci hareketleri mi Amerikan emperyalizminin ve onun iktidarının işine yaramaktadır?

Son gençlik hareketinde şu gerçek artık iyice açığa çıktı; Türkiye’de oportünistler – teorik yetersizlikten dolayı yanlış yolda olan omuzdaşlarımız sözümüzün dışındadırlar – aktif bir biçimde ihanetin batağı içinde kulaç atmaktadır.

“Bize sorarsanız sizin asıl yeriniz bataklıktır. Ve oraya varmanız için size her türlü yardımı yapmaya hazırız.”1

Siz o bataklığa saplandıkça, siz Türkiye sosyalist hareketinden ve gençlik kesiminden, FKF’den temizlendikçe Türkiye sosyalist hareketi güç kazanacaktır. Ve de FKF daha güçlü ve daha tutarlı bir sosyalist gençlik örgütü olacaktır.

1Lenin, Ne Yapmalı?

*Bu yazı ilk kez 6 Mayıs 1969 tarihinde Türk Solu dergisinin 77. Sayısında yayınlanmıştır.